Tükendi
Stok Alarmı*Mutluluk nasıl anlatılır ki sevgilim?
Abidin Dino’ya, *Bana mutluluğun resmini çizer misin?* diye sormuşlar, çizememiş. Ama Küçük Prens yapabilmiş bunu. *Mutluluk bir gül bahçesine sahip olmak değil, gönül gözüyle görüp, emek verdiğin tek bir güle sahip olmaktır,* demiş. Evet, budur mutluluk. Kim demiş mutluluk yazılamaz diye? Mutlulukla ansızın burun buruna gelindiğinde yazılabilir, ama her nedense yazmakla yaşamak arasında kalındığında insanlar hep yaşamayı seçerler."
*Senin kirpiklerinde mavi deniz, benimse şakaklarımda özlem zonkluyordu. Her kelimemiz bir gizemdi, her kelimemiz aşk ve sevgi. Akdeniz kıyısındaki o çay bahçesine sen her gece birbirinden güzel giysilerin içinde gelirdin sanki ben yanındaymışım gibi. Temmuz sıcağında, *Serin bir rüzgâr esiyor,* derdin hep, o rüzgâr bana kadar ulaşırdı ve omuzlarından dökülen yıldızları getirirlerdi bana. Telaşlı telaşlı çay bahçesine koşar, meraklı bakışlara hatta *Bu deli kız kendi kendine niye gülüyor?* diye seninle alay edenlere aldırmadan yüreğini yüreğimle buluştururdun. Her gece birbirinden zarif giysilerin içinde gönlünün güzelliklerini açardın bana; benimse özlemlerim ve sevgimdi her gece yüklenip geldiğim. Tek istediğimiz bu güzel anların bitmemesi ve sevgimizin sonsuza kadar sürmesiydi. Herkes gibi bir kez değil, ben her gece âşık olurdum sana...*
- Metin Saylan