Kiminin, dilinin bağı çözülür âşık olunca hiç susmaz. Kimisi de dut yemiş Bülbül gibi olur, susar konuşmaz. İçine atar derdini, hasretini ve aşkını. Gün gelir taşar bu içine attıkları. O zaman da hikâye olur, roman olur, bazen de masal… Yazıya sığmayanlar ise şiir olur şairin dilinde okunur gönülden gönüle. Bazen de bu şiirler türkü olup; dökülür ozanın sazından ve yüreklere işler nağme nağme. Elinizdeki bu kitap ta cinsiyetinin farkına varan bir erkek çocuğunun aşka ve sevgiye dair hissettiklerini anlattığı 15 hikâye ve 30 şiir bulunmaktadır. Hikâye ve şiirler yazarla birlikte büyüyerek değişim göstermiş ve kolaydan zora doğru sıralanmıştır. Herkesin kendinden bir şeyler bulabileceği hikâyelerde bir gencin İlkokul aşkından başlayıp evlilikle sonuçlanana kadar arada yaşadıkları yalın bir dille anlatılmış, sözün yetmediği yerde şiirle anlatılmaya çalışılmıştır. En sonunda da Aşkın evrim geçirerek gelişmesi, gelişerek sevgiye, saygıya dönüşmesi anlatılmış ve gerçek aşkın adresi tarif edilmiştir.