Şems-i Tebriziden sonra Mevlana, 1247`den 1273`e kadar yaşamıştır. Şemsle hamlığını attıktan sonra asıl Mevlana doğmuştur. Aşkın acısıyla pişen ve nihayetinde yanan Mevlana! Şems gibi onu derinden etkilemiş iki insan: Selahaddin Zerkubi ve Hüsameddin Çelebi işte tam da bu sırada karşısına çıkmıştır.
Bu eserde aşkının sesiyle bakiliğe ulaşmış Mevlana ve onu etkileyen gönül dostlarını bulacaksınız. Her bir bölümüyle sizi aşka davet ederek.
Kapımı vurdu, ben Hüsameddin Mevlanam, dedi. Heyecanla yerimden kalktım ve buyur, dedim.
Kapıyı açtı. Odanın içi ayın on dördü gibi parladı adeta. Nur yüzlü Çelebimiz her zamanki gibi tebessüm ederek yanıma yaklaştı.
Yüzüme bakıp aşk olsun sultanım, dedi.
Aşkın nur olsun, dedim.
Heyecanla yüzüme bakmayı sürdürerek aşkın nur ve cemal olsun, dedi.
Ben de başımı öne eğerek eyvallah, dedim.