Kâinâta bir nur doğdu. Yeryüzü O`nunla aydınlandı. İnsanlık O`nunla şeref kazandı. İnsanlığın ferdî, ahlâkî ve içtimâî ulaşabildiği en doruk noktada O -sallâllâhu aleyhi ve sellem- vardı. O Nur Nebî`nin muhabbeti bütün mahlûkatın varlık şifresi oldu. Karanlık dünya, karanlık hayatlar O`nun nûr hâlesi ve nûr şûlesi ile aydınlık şafaklara döndü. Âlemlere O geldi, iyi ki geldi... HOŞGELDİ! O`na en ulvî salat ve selam... En güzelinden, sonsuzca... O ki alnındaki nûru insanların yüreklerine dercetti. Susuz çöllerde parmaklarındaki pınarlardan akan feyizli sulardan güller yetiştirdi. GÜL; O`nun simgesi, kâinat, yanağının gamzesi oldu. O, müslümanların en nefis cennet râyihaları saçan hiç solmayan gülüdür... O En Sevgili`nin En Sevgilisi... Canların Cânı, Gönüllerin Sultânı...