Bu roman, "Aşkım" isimli romanımın devamı niteliğini taşıyor ve ikisi bir bütünün yarılarıdır. Nasıl ki aşka Allah`ın bir sırrı ve yarattığı her insana yarım ruh verip karşı cinsle tamamlamasını sağlıyor dediysem bu romanlarda o şekilde yazıldı. İlk roman benim ruhumdu, ikincisi Aslı`mın... Şimdi kavuştular birbirlerine. Hiç ayrılmayacak bir bütün gibi duracaklar yanımızda. Ve bir nevi manevi kızlarımız olacaklar. İlk kızımızın ismi Aslım... İkincisinin ismini de şimdi fısıldıyorum sayfalarına; Şiir...
Bu iki romanda anlatılan aşk, gerçek cümlelerden oluşuyor. Bazıları daha önce sarf edilip yüreğimizin buzdolabında sakladığımız cümleler. Diğerleri de aşkımızın devamında sevdaya geçiş için yazılmış taze cümleler. Sadece hayatlar, yerler, mekânlar ve zamanlar belli bir soyutluğa kıyafet olmuş kurgular ve soyut gerçeklerdir. Ve denmek istiyor ki; aşk zordur. Her aşkta birlikteliği sömürüp ayrılığı getiren kanser düşünceler vardır. Çünkü aşk önemlidir, içeriğinde sevgi varsa eğer. İşte biz; Aslı`m ve ben tüm bu düşünceleri yendik. Aşkın zorluğunu, sevginin tadını, sevdanın gerçekliğini ruhlarımızla tattık. Yaşanılası gereken evrelerdi ve şimdi sıra edilen teklife benlik bürümeye geldi. İşte o benliğin tümüde tamamen biz olacağız. Ve gerçek kızlarımız aynı isimlerle doğdukça manevi ablaları refakatçileri olacaklar. İşte bu yüzden hiçbir şeyden korkmuyorum. Sadece aşkıma, sevgime, sevdama ait olan Aslı`mı seviyorum. Kızlarımızda ruhumuza takılacak nazar boncuklarımızdır.
Allah bir yastıkta kocatsın.