Bunaltıcı gecenin ilerleyen saatinde, yatak odamın açık penceresinden köpek havlamaları duyuluyordu.
Köpeklerin sesleri, yaş ve cinsine göre farklılık gösteriyor, bu yüzden kiminin tiz kiminin davudi sesi aralıklarla kulağıma kadar geliyordu.
Sokaklarda o kadar çok sahipsiz köpek vardı ki her birinin çıkardığı ses, sanki piyanonun seksen sekiz tuşundan gelen ses bütünlüğünü oluşturuyor gibiydi. Köpeklerin biri, diğerinin çıkardığı sese karşılık veriyormuş gibi yaparak ahenge bütünlük katıyordu. Bu akortsuz melodiye başka hayvanların sesleri de eklenince Bremen mızıkacılarına benziyordu.
İlerleyen zamanda buna komşunun ahırındaki ineklerin böğürtüsü de eklenince buzağılar kayıtsız kalamıyor, bu sayede orkestra bütünlüğü tamamlanmış oluyordu.
Gecenin bu vaktinde boş sokaklarda maksatsızca dolaşan, kendini bilmez motosikletli gençlerin çıkardığı gürültü, bu armoniyi bozuyordu.