Arzu Yasası, Andrej Blatnik`in, Deri Değişimi`nden 10 yıl sonra bir araya getirdiği, Pupa Yayınları`ndan çıkan ikinci öykü kitabı. Dünya öykücülüğünde 90`larda yaşanan değişimi izlemeyi mümkün kılan bu iki yapıttan Arzu Yasası, Modern karşıtlıklara modernitenin ötesine geçen çözümler getiriyor. Erkeğe karşılık kadın, müziğe karşılık yazın, tekile karşılık çoğul... Konuşmanın imkânsız olduğu edebiyat sonrası bir dünyada, eyleyen özgü olarak öykü kişisinin yerini, konuşan özne olarak öykü kişisinin alışına, Arzu Yasası`nda şahit olabilirsiniz.
"Ama," deyip susuyor ufaklık.
"Ama ne?"
"Yok bir şey. " Konuşmaya çekindiğini, yere, terliklerine baktığını, tekrar televizyon programını sormak için fırsat kolladığını hissediyorum.
"Hadi söyle," diyorum. "Cesaretlendirmeliyim, ne düşündüğünü rahatlıkla söyleyebilmelisin, nasıl olsa haklısındır, ayrıca haklı olmamak da normaldir, demeliyim, "diye düşünüyorum.
"Ama Godzilla kötülük yaptı. Bir sürü insanı ezdi. Hepsini öldürdü. "
"Ah diyorum. Demek ki öyle.
"Ah ne?" diyor. "Gadzilla kötü kalpli o kadar."
"Kötü kalpli olabilir ama.. " Bu işin içinden çıkamayacağımın farkındayım. İzafiyet teorisinden yola çıkarak dünyanın işleyişini anlatmam mümkün değil. Gel de ona, kedinin kuyruğunu çekmemesi, ortalığı dağıtmaması, organik ve inorganik çöpleri ayrı ayrı torbalara atması gerektiği halde, insanları ezse de bu yaptığının Godzilla`nın yanına kâr kalacağını anlat.