Gökhan ÖZDEMİR
Literatürdeki çalışmalar incelendiğinde öğrencilerin verilen bir ezgiye karşı akor dizisi oluşturma çalışmalarında en temel yaklaşım olan kadans oluşturma fikrinden çoğunlukla uzak kaldıkları görülmektedir. Bu eksikliğin giderilmesine yardımcı olmak amacıyla hazırlanan bu kitapta öncelikte armoni ve çokseslilik ile ilgili temel bilgilere yer verilmiştir. Daha sonra temel kadans çalışmalarından başlayarak verilen ezgiye karşı akor dizisi oluşturma çalışmalarına yer verilmiştir. Geniş serim armonileme çalışmaları kitaba dâhil edilmeyerek kitabın asıl amacı olan, ezgilere akor dizileri oluşturma çalışmalarına ağırlık verilmiştir. Akor dizileri oluşturulurken armonik kadanslar kullanılması gerekliliğine dikkat çekilmiştir.
Eşlikleme çalışmaları eğitim müziği kapsamında sınırlı tutularak örnek şarkılar belirlenirken cumhuriyet tarihi boyunca eserleriyle müzik eğitimine yön veren önemli bestecilerinin eserlerinden faydalanılmıştır. Bu şekilde kitapta yer alan repertuvarın müzik öğretmenleri için de kullanışlı bir kaynak olması amaçlanmıştır.
Ayrıca kitabın son bölümünde bulunan Modal Tonalitede Eşlikleme çalışmalarında Kemal İlerici’nin önerdiği dörtlü armoni sistemi kullanılmadan sadece üçlü armoni sisteminde dominant akoru farklı basamaklara taşınarak oluşturulabilecek akor dizileri önerilmiştir. Bu bağlamda eğitim müziğinde yer alan makamsal eserlerin eşliklenmesinde farklı bir bakış açısını literatüre kazandırılmak hedeflenmiştir.
Ülkemizde mesleki müzik eğitimi verilen kurumlarda armoni dersi için yazılan birçok kaynak bulunmaktadır. Bu kitaplardaki metodolojik eğitimin çoğu teori gereği geniş serim armonileme çalışmaları üzerine odaklanmıştır. Elinizdeki bu kitap ise geniş serim çalışmalarına değinmeyip öğrencilerin tek sesli bir ezgiye karşı akor dizisi oluşturma düşüncesine dayanmaktadır. Bu metodoloji kitaptaki birçok örnek şarkı ile desteklenmiştir. Kitaptaki temel yaklaşım özellikle müzik öğretmeni yetiştiren kurumlardaki öğrencilerin tek sesli bir okul şarkısına pratik eşlik yapabilme becerisine önemli katkı sağlayacaktır. Kitabı özgün ve önemli kılan bir diğer husus ise makamsal eşliklemeyi farklı bir bakış açısı ile ele almasıdır. Öğrenciler bu yaklaşımla, eğitim müziği repertuvarında yer alan makamsal şarkılara kısa sürede eşlik yapabilme yetisi kazanabilecektir.
Kitap, tüm bu özellikleriyle öğrenciler ve öğretenler için gerekli, yararlı ve çekici bir kaynak olup, eşlikleme eğitiminde yaşanan materyal eksikliğini gidermeye katkı sağlamaktadır. Bu nedenle kitabı hazırlayan Gökhan Özdemir’i yürekten kutlarım. Kitabın kullananlara yararlı olması dileğiyle…