Zaman  size her şeyi verebilir şan, şöhret, para ve güzel bir aile…
Uçurumun kenarına geldiğinizde ister bedeniniz, ister ruhunuz hiç fark etmez, bir kere arkaya bakmayı bırakırsanız sonraki ihtimalleri düşünmek çok zordur…
 Eva annesi gözlerinin önünde öldürüldüğünde henüz sekiz yaşındaydı. Önce gece yarısı duyduğu ayak sesleri, arkasından annesinin kulakları sağır eden çığlığı…
Sanki koca bir çığ topunun altında kalmış gibi bir ağırlıkla gözlerini kocaman açtı. Evet, bu bir rüya değildi üstünde biri vardı ve var gücüyle üstüne bastırmış, nefes almasını engelliyordu. Küçücük bedeni kim olduğunu anlayamadığı ağırlığın altında eziliyor, çırpınıyor, debeleniyordu. İşte artık son nefesini verecekken bu zamana kadar hiç görmediği bir maskeyle yüzü kapanmış adamla göz göze geldi. Tanımıştı onu, sadece televizyondan sızan loş ışıkta bile kendisini öldürmeye çalışan bakışları tanımıştı işte. O kadar tanıdıktı ki gözleri ve o bildik kekremsi anason kokusu. Bu oydu. Onun kokusu ve onun gözleri, beyni yeterli oksijen almadığından karıncalanmaya başlamıştı. Gözlerini irileşti, belli belirsiz bir sesle sadece, “Kemal amcaa!” diyebildi. 
Sadece 8 yaşında annesinin ölümüne tanıklık eden bir kız çocuğu…
23 yıl sonra çözülen bir cinayet…
ARKANA BAKMA
Türk polisiye edebiyatının güçlü yazarlarından Melek KOÇ’un tüyler ürpertici ve gerilim dolu son romanı…