Öyle sevindim ki seni görünce." diye sanldı ellerine. "Yitik zamanlardaki kayıp Aşkımı bulmuşum gibi. Ellerindeki Şifa veren ışığa ne kadar da muhtaçmışım. Yokluğunda azaba düştüm. Ben ettim, sen eyleme muhterem şeyhim. Bana aşkı yeniden öğret, ne olur?" diye yalvarınca; `Aşk öğretilemediği gibi öğrenilmez de evlat" diye başladı. "Bana sorarsan." diye devam etti. `Aşk ateşe düşmek, yanmaktır Ateşte azabın asıl adıdır Azabın da bir ilmi vardır Bilmeyene bildirmek, görmeyene göstermek, Ol `mayanı Ol `durmaktır. Yok `luğun filminin Var`lığı buldurması gibi, Hakka vasıl olmaktır. Mum ışığını ateşten alarak nur vermiştir. Ateş yakmasa mum ışıksaçar mı? Ancak yanarsan Aşkını, Işığını bulursun..."
Elinizdeki bu kitap; Adem oğullarının bu gezegendeki asırlar süren gelişim ve tekamül macerasına rağmen henüz kendi hakikatini keşfedememiş, gerçek kapasitesini, yeteneklerini ve değerlerini idrak edememiş olduğunu anlamanız için küçük bir Farkındalık izi açacaktır. Bu iz sizi sonsuzluğun keyifli yolculuğuna hazırlayacaktır.