“Küçük yaşıma rağmen, kardeşime yapılan büyük haksızlığın farkındaydım. Demek ki bir ülkede yabancı olmak, kimsenin umurunda olmamak anlamına geliyordu.
Yol gösterenimiz, elimizden tutan kimsemiz olmadığı için, hakkımızı nasıl savunacağımızı bilememiştik. O dönem ailece yaşadığımız büyük çaresizlik ruhumu o kadar derinden etkilemişti ki, sevdiklerimin bir daha böyle bir haksızlığa maruz kalmaması için, acilen bu ülkenin dilini ve yasalarını çok iyi öğrenmem gerektiğini anladım.”