Antik Yunan edebiyatını biçimlendirip yön veren isimlerden biri şüphesiz Sophokles’tir. Döneminin en önemli tragedya yazarları arasında yer alan Sophokles, kaleme aldığı Antigone ile Thebai kentinde cereyan eden olayları aktarır.
Taht mücadelesi için karşı karşıya gelen iki kardeşin birbirini öldürmesi, kız kardeşleri Antigone’yi derinden yaralar. Bu olayın ardından Thebai kentinin başına gelen kişi, Antigone’nin dayısı Kreon olmuştur. Kreon, kardeşlerin cesedi hakkında bir ferman buyurur. Buna göre Eteokles’in cesedi toprağa gömülecek fakat Polyneikes’in cesedi hiçbir şekilde gömülmeyecek. Bu fermanla tanrıların yasalarını çiğneyen Kreon’a karşı dik duran sadece tek bir kişi vardır: Antigone.
Ne pahasına olursa olsun, kardeşini ebedî rahata kavuşturmak, onu gömmek için elinden geleni yapacaktı Antigone. Bu uğurda girişilen mücadelenin sonunda ise hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı...
Eğer ben çocuk anası olsaydım yahut ölüm, kocamı alıp götürseydi hiçbir zaman bütün şehre karşı gelerek bu işi üzerime almazdım. Çünkü ölenin yerine başka biri kocam olurdu ve kaybolan çocuğumun yerine başka birinden çocuk sahibi olurdum. Fakat benim yeniden bir erkek kardeşim olmasına imkân yoktur.