Dünyaya gelmemize vesile olan anne-babalarımız, bizler için nice fedakârlıklara katlanmışlardır. Allah (c.c) Kur’ân-ı Kerîm’de, kendisine ibadetten sonra anne- babaya itaati emretmiştir. Nitekim insanın varlığının hakiki sebebi Allah (c.c), zâhirî sebebi ise anne ve babadır.
Dinimizde yüce Allah’ın (c.c) hakkından sonra gelen en büyük hak, anne-baba hakkıdır. Bu öyle büyük bir haktır ki Allah (c.c), âyetlerde kendi hakkının peşinden hemen sonra anne-babanın hakkını zikrederek şöyle buyurmuştur:
“Rabbin, sadece kendisine kulluk etmenizi, ana-babanıza da iyi davranmanızı kesin bir şekilde emretti. Onlardan biri veya her ikisi senin yanında yaşlanırsa, kendilerine ‘of!’ bile deme; onları azarlama, ikisine de güzel söz söyle. Onları esirgeyerek alçakgönüllülükle üzerlerine kanat ger ve: ‘Rabbim! Küçüklüğümde onlar beni nasıl yetiştirmişlerse, şimdi de sen onlara (öyle) rahmet et!’ diyerek dua et.” (İsrâ, 23-24)