Angel Dayı, yolun başındaki yeğenine unutulmayacak hikâyeler yoluyla bilgelik içeren öğütler veren, yaşamının son günlerine yaklaşmış Angel’in hikâyesidir. Panait Istrati’nin çocukluk dönemini ilk kitabı Kira Kiralina’da anlattığı Adrien, artık büyümüş ve asi bir gence dönüşmüştür. Adrien’in istediği her şeyi elde etmiş, yalnızca maddi zevkleri arzulamış fakat nihayetinde hastalık ve yoksullukla boğuşmaya mecbur kalmış dayısı Angel’in, bu genç adama söyleyeceği birkaç sözü vardır.
Yaşadığı topraklardaki insanların yaşamlarını romanları içerisinde başarıyla ve canlılıkla harmanlayan Panait Istrati, romanının merkezine bu defa insanın doyumsuzluğunu koymuştur. Romanda hayat hikâyelerine şahitlik ettiğimiz Angel ve bir eşkıya olan Kozma’nın ortak özelliği zevkin peşine düşerek sağduyudan uzaklaşmalarıdır. Neşeyle, öfkeyle, eğlenceyle, tutkuyla dolu bu iki yaşam, akıllarda uzun süre yer edecek sözlerle donatılmıştır.