Kürdan, herkesi bir araya topluyor. Tamircisinden kabadayısına, âşığından kamyon şoförüne kadar aynı semtin insanı kendi dünyasındaki Kürdan’ı anlatıyor. Bir haylaz serseri oluyor kürdan bir çılgın âşık. Yaşıyor mu yoksa çoktan ölmüş de ağlayanı mı yok belli değil. Gizemin düğümü de orada atılıyor zaten. Çözülmesi gerek.
Fuat Sevimay’ın tiyatro oyunu olarak da sahnelenen eseri AnarŞık kenar mahalle insanlarının bakılmaya doyulmaz bir portresini çiziyor okur için. Uzağımızda olmayan hayatların arasına sokup yeni arkadaşlar edinmemizi sağlıyor. Matrak, merak uyandırıcı ve akılda kalıcı bir roman.
“En son bir kat aşağıdan sesini duydum nasıl anlatsam nerden başlasam diye. Manyak, o hâlde şarkı söylüyor. İşte ben o hâllerini seviyorum. Balkondan baktım, o kılıksız herifin yanındaki siyah ayılar bizimkini arabaya tıkıştırdı. Kılıksızın kendisi de direksiyona geçti. Kürdan o hâlde kafasını camdan çıkarmış nasıl anlatsam nerden başlasam diyor bağırarak. Safi manyak kız.”