Anadolu’muz düşler ülkesidir. Bu yıldan bu yana yaşadığımız bu güzel topraklarda her kentimizin, her bucağımızın her dumanlı dağımızın, her çağlayan ırmağımızın, her kutlu insanımızın bir öyküsü vardır. Anadolu efsaneleri denildiği zaman akla nedense, Türklerden önce bu topraklarda yaşayan budunların öyküleri gelmekte, yalnız bunlar derlenip yayınlanmaktadır. Bu efsaneler, çeviri yoluyla bize batıdan intikal ettiği için olacak, pek değerli kabul edilmemekte, öğrencilere tavsiye olunmakta, ders kitaplarına aktarılmaktadır. Hasan Lâtif Sarıyüce’nin derleyip güzel Türkçesiyle yeni baştan yazdığı Anadolu Efsaneleri 1-2 kitaplarında yalnız bizim efsanelerimiz yer almaktadır. Bu iki kitap, Anadolu’nun öz sesini okuyanlara duyuracak niteliktedir.