Kitabı okuyunca diyebileceğiniz birkaç şey var. “Nerede o günler!, Keşke!, Neden olmasın!” İnsan özelliklerinin olumlu-olumsuz tüm özelliklerini biraz da hüzün vererek hatırlatan bir roman.
Jane, yoğun iş hayatının stresini atabilmek amacıyla Uzakbatı’dan Güney Ege’ye tatile gelmiştir.
İlk sabah, kahvaltıdan sonra, çevrede küçük bir gezinti yapmak üzere odasından ayrılacağı an, duvardaki büyük ekran televizyon dikkatini çeker. Kumandayı alır, düğmeye basar. Ekranda bir son dakika haberi vardır: “Uzaydan canlı yayın!”
“GIGA” adlı bilinmeyen bir gezegenden yapılan bu yayın, Jane için son derece ilginçtir. Gezinti yapmaktan vazgeçer. Bu inanılması zor durumu yakınlarıyla paylașmak için telefonuna sarılır; ama boșuna! Tüm hatlar kitlenmiștir!
Onun için bu yayının ilginç yanı, yalnızca uzaydan yapılıyor olması değil, konusunun ve içerdiği tezin, yeryüzündeki yașam tarzını doğrudan ilgilendirișidir. Jane, GIGA’nın en güçlü ülkesinde meydana gelen ve tüm ülkedekileri önce derin bir yasa boğarak ardından ayaklanmalara ve can kayıplarına yol açan bir “terör eylemi” düzenleyicilerinin, tüm GIGA’da heyecanlı bir bekleyiș yaratıp GIGA insanlığına büyük bir umut kapısı aralayacak yargılanmalarını konu alan bu canlı yayını, nefes almamacasına sonuna kadar izler.
Yeni bir yașam felsefesi tezi etrafında gelișen olayların beklenmedik bir șekilde sonuçlanmasıyla bitecek naklen yayın, Jane için, kendisinin de içinde olduğu Dünya ve Dünyalıların bir “çıkış yolu”nun başlangıcıdır artık!