Fakat… fakat size dediğim gibi, ben bir Amok Koşucusu’ydum: ne sağa ne sola bakıyordum. Bakışlarını anlıyordum- bakışları diyordu ki: “Dikkat çekme! Kendini kontrol et!” Biliyordum ki benden… bunu nasıl anlatsam?... Burada, salonda, topluluğun içinde ihtiyatlı davranmamı istiyordu. Eğer bugün, şimdi eve gitsem, kadının sabahına beni görmeye geleceğini fark ettim… tek istediği, onunla olan aşikâr tanışıklığımızın ortaya çıkmasından kaçınmaktı, biliyordum.