Henry James`in başyapıtı denebilir Amerikalı için. Gerçekçi anlatımını romantik-melankolik çıkışlarla bezeyen James, bu çarpıcı romanında bir dönemin, yani 19. yüzyıl Avrupası`nın kusursuza yakın bir panoramasını sunuyor. Anlatının mekânsal merkezi 19. yüzyılın bir tür arzu nesnesi sayılabilecek Paris`tir. Özellikle entelektüel açıdan büyüleyici bir kenttir Paris ve dünyanın dört bir yanından insanları mıknatıs gibi kendisine çekmektedir. Avrupa kıtasının kültürel nabzı Paris`te atmaktadır. Müzik, edebiyat, resim ve diğer sanatlardaki gelişmelerin sunumu Amerikalı`nın estetik dokusunu oluşturur. Romanın esas karakteri Newman, Fransız aristokrat sınıfıyla temas kuran, meraklı, davranışlarında rahat bir karakterdir. He ne kadar varlıklı olsa da hoşlandığı kadınla evlenmesinin önünde yığınla engel vardır; kültüre düşkün, sanata meraklıdır ama nihayetinde bir "lord" değildir, alaya alınır, yer yer gururu incinir, ama ısrarcıdır da:
"Newman kafası karışık bir durumda kıza baktı. Suçlanmış olduğu komik çam devirmelere karşın, budalalıktan çok uzak biriydi. Kız bir oyun oynamaktaydı; kendisinin estetik açıdan gelişmemiş olmasına acıyor değildi. Kazanmayı umduğu şey neydi? Kız büyük oynuyor, yüksek risk alıyordu; elde edeceği ödül de ona göre olmalıydı. Newman, ödülün büyük olabileceğini öngörse de, arkadaşının yürekliliğini hayranlıkla karşılamaktan kendini alamıyordu. Önemli miktarda bir parayı, bir eliyle yapmak istediği şeyler için tutarken, diğer eliyle havaya saçıyordu."
İki farklı dünya arasındaki gerilimlerin serinkanlı bir biçimde işlendiği Amerikalı, miadını doldurmak üzere olan bir dünya ile şekillenme faslında olan bir dünya arasındaki var olma krizlerine ışık tutuyor. Bu açıdan tarihsel bir niteliğe de sahip...