Bu kitap çocukluğundan itibaren annesiyle başlayan sorunlarla baş edememiş Diyar’ın hayatın içinde kayboluşunun hikayesidir. Diyar onu görmeyenlerden, görmek istemeyenlerden intikamını alırken kendini nasıl daha da karanlıklara gömdüğünün farkında değildir. İntikam için çıktığı yolda duygularını ve empati yeteneğini kaybetmiş duygu yoksunu bir adam haline dönüşünün hikayesidir.
Yazar, Beyoğlu Tarlabaşı’nda bir bodrum katında fareler içinde yaşayan Diyar’ın hayatını gerçekçi ve çarpıcı bir dille anlatmaktadır.
“Masanın üstünde çifte telefon, lüks araba anahtarı bırakan kalantorlar ise en sevdikleriydi. Avına erken saatlerde yaklaşmaz, alkolün insanların üzerinde etki göstermesini beklerdi. Çünkü erken saatlerde insanlar kibirli egolu olur, onu masalarına yanaştırmazdı.”