Sinirle başını kaldırdı ve üzerime doğru bir adım atarak konuşmaya başladı. "Eğer biraz susarsan neden geldiğimizi söyleyeceğim."
Ateş, konuşmasının ardından, benden uzaklaşarak doğruldu ve bana dönerek, en sonunda benden ne konuda yardım isteyeceğini anlatmaya başladığında pür dikkat onu dinliyordum.
"Senden yardım istediğim konu şu. Şimdi bu harabenin içindeki adamlarda benimle ilgili çok önemli bir belge var. Senin o belgeyi alıp bana getirmeni istiyorum."
Ateş`in, söylediklerinin şokuyla öylece kalakaldım. Ne yani, içerideki eli silahlı adamların yanına mı gitmemi istiyordu? Olayın şokuyla bağırarak konuştum, "Sen ne saçmalıyorsun?"
"Benim bir şey saçmaladığım yok ama senin anlamak konusunda sorunun var sanırım. Alt üstü içeriden bir belge getireceksin ve bu konuda burada kapanacak."
"Neden ben alıyorum, kendin alsana, ben yapamam."
"Eğer kendim alabilseydim, emin ol şu an seninle muhatap olmazdım."
Dediklerine bozulsam da belli etmeden konuştum. "Hem, sen alamadıysan ben hiç alamam."
“Yapabileceğini biliyorum. Eğer yapamayacağını bilseydim, emin ol şu an burada olmazdın."