Kimliği hakkında çok az şey bildiğimiz, Bizans döneminden İstanbullu hemşerimiz, Mabeyinci Pavlos, özgün adıyla Paulos Silentiarios... İS altıncı yüzyılda, İustinianos’un sarayında bir tür mabeyincilik görevi üstlenen (sessizliği sağlayan kişi) Mabeyinci Pavlos’un ismi, kendisine
atfedilenlerle beraber 80’in üzerinde epigramma ile iki uzun şiiriyle...
(Biri Pythia kaplıcaları üstüne, diğeriyse Ayasofya’nın yapılışı onuruna yazılan ve kilisenin açılışında halka okunan Ayasofya’nın Betimi [Kırmızı Kedi Yayınevi 2018]) bugünlere kadar gelir.
Mabeyinci’nin 70’in üzerinde epigramma’sını bir araya getirdiği Altın Yağmur kitabında, Samih Rifat’ın dört önemli kaynaktan, Anthologie Grecque (Pierre Waltz), Anthologie Grecque (Maurice Rat), Anthologie de la Poézie Grecque (Robert Brassilach) ve Poèmes Erotiques (Paul Le Silentiaire) derleyip çevirdiği şiirler, yüzyıllar sonra biz okurlarını *sessizliğe* davet ediyor.
*Daha ne kadar, ateşli bakışlarımızı saklayıp, kaş göz işaretleriyle yetineceğiz, söyle! Gel açığa vuralım sevdamızı ve karşı çıkarsa biri her acıyı unutturacak kavuşmamıza, bir kılıç çare olsun ikimiz için de: birlikte sahip olmak en güzeli, sonsuza dek, yaşama ya da ölüme.*