Bütün masallar, evvel zaman içinde, halbur saman içinde, develer tellal iken, pireler berber iken, ben anamın beşiğini tıngır mıngır sallar iken… diye başlar. Ben öyle yapmayacağım. Size bir hikaye anlatmak istiyorum. Ben hikaye diyorum, siz isterseniz ona bir masal diyebelirsiniz, ya da efsane… fark etmez. Her hikayenin içinde bir gerçek payı vardır. Her masal, içinden binlerce efsaneler yaratarak büyür, gelişir. Bu yüzden, anlatacağım şeyin adını siz koyun istedim. Şimdi isterseniz, hep birlikte buradan kalkıp, Abbasi hanedanlarından Harun er-Reşit zamanına gidelim. Hani bilirsiniz, Şehrazat’ın Halife Harun er-Reşit’e anlattığı Bin Bir Gece Masalları vardır ya; işte o zamanlara gidelim. Hep birlikte o zamanların havasını soluklanalım. Heyecanlı bir yolculuğa var mısınız? Asya’nın kalbinden; Fergana’dan, Orta Doğunun kalbine, Irak’a, Bağdat’a uzanan eşsiz bir yolculuktur bu.