Sonra, sonra engin bir sessizlik! Yerdeki cesedinize Benim elim, benim ayağım, benim başım... diyerek kendinizle özdeşleştirdiğiniz bu et yığının sizden ayrı, sizden farklı bir şey olduğunu yeni farkediyorsunuz!. Size emanet olarak verilen be cesedin Yaratıcısı geliyor aklınıza!. Allaaah diyorsunuz dehşetle! Dünya hayatında ne yapmam gerekirdi ve ben ne yaptım? sorusu, ateşten bir göktaşı gibi düşüyor üzerinize. Eziliveriyorsunuz.. Kalkamıyorsunuz, çırpınamıyorsunuz, kımıldayamıyorsunuz bu sorunun altında!. Oysa cevabını bildiğiniz bir sorudur bu. Fakat yine de susmayı tercih ediyorsunuz! Çünkü dilinizin ucuna gelen cevap, dilinizi bile utandıran bir cevaptır!
Panik içindesiniz! Bütün bunlardan kaçmanız bütün bunlardan kaçabilmeniz kendimnizden kaçabilmenize bağlı! Fakat ne mümkün!...
Siz sizden uzak size O`ndan yakın hiçbirşey yok etrafınızda!...