1881 Manastır doğumlu Salih. Hayat onu bu Balkan şehrinden alıp Berlin’e, Prusya ordusunun bir subayı olarak savaşlara ve İstanbul’a sürükleyecektir. Altmışlı yaşlarına gelip hatıralarını yazmaya koyulduğunda yeni bir savaş başlamıştır. İnsanların birbirini boğazladığı bu büyük kıyım onun ruhunda da bir savaş başlatacaktır. İçinde pek çok çatışma sürüp giderken, kendini ne ölçüde Berlin’e, Almanya’ya, ne ölçüde İstanbul’a, Türkiye’ye ait hissedebilecektir? Salih bir imparatorluğun çöküp yerini cumhuriyete bıraktığı, bütün ulusları etkileyen iki büyük savaşın çıktığı yılların huzursuz bir tanığıdır ve savrulduğu ülkeleri, şehirleri, kadınları hatıralarında yazarak huzur bulmaya çalışır. Enver Paşa’ların, Hitler’lerin, von Papen’lerin, Talat Paşa’ların, Alman, İngiliz casuslarının, Türk istihbaratçılarının, Nazi hayranı milliyetçilerin, faili meçhul cinayetlerin, yarım kalan aşkların alışılmamış bir kurgu içinde anlatıldığı bir roman.