Cumhuriyetin ilanı sonrasında Darülfünun’un istenilen çalışmaları yerine getirememesi nedeniyle 1933 yılında Atatürk tarafından Darülfünun kapatılmış, Darülfünun’un yerine İstanbul Üniversitesi kurularak üniversite reformu gerçekleştirilmiştir.
Çoğu Yahudi olan Alman bilim adamlarının Almanya’dan 1933’te sürülmesiyle, Atatürk’ün yüksekokulları modernizasyon çalışmaları aynı zamana tesadüf etmiştir. Atatürk, İstanbul Üniversitesi’ni çağdaş batı örneğine göre yeniden düzenlemeyi ve Ankara’da da bir üniversite açmayı düşünmüştür. İşte ülkelerinden sürülen yaklaşık 1000 öğretim üyesi (bu sayı içerisinde asistanlar, okutman, öğretim görevlileri ile yardımcılar bulunmuyordu) çağdaş batılı anlamda kurulan İstanbul’daki üniversite ile Ankara’da bir üniversite ve konservatuarın kuruluşunda görev almışlardır. Ayrıca Ankara’da Yüksek Ziraat Enstitüsü ile İstanbul Teknik Üniversitesi’nde de çalışmışlardır.