Şu zamana kadar insanlar kendileri hakkında sürekli yanlış fikirlere kapılmışlar, ne oldukları ve ne olacakları konusunda doğru kararlar verememişlerdir. İlişkilerim Tanrı`nın söylediklerine, Normal İnsanın nasıl olması gerektiğine dair fikirlere vb. dayanarak yürütmüşlerdir. Kendi beyinlerinin ürünleri onları yaratan beyinlerin üzerine çıkana kadar yükselmiştir. Yaratıcılar kendi yarattıklarının önünde diz çökmüşlerdir. O halde onları egemenliği altında ezildikleri kuruntulardan, fikirlerden, dogmalardan ve hayali varlıklardan kurtaralım. Bu fikirlere karşı baş kaldıralım. Birisi bu yanılsamaları yok edip yerine insanın özüne uygun düşünceler koyalım, bir başkası ise insana yanılsamalara karşı eleştirisel bir tutum almayı öğretelim, bir üçüncüsü ise bu yanılsamaları nasıl kafalarından atabileceğini insana öğretelim diyor ve hepsi bugünkü gerçekliğin bu şekilde çökertilebileceğini düşünüyor.
Bu masum ve çocuksu düşler. Genç Hegelciler`in bugünkü felsefelerinin temelini oluşturur. Bu felsefe Alman kamuoyu tarafından sadece korkuyla karışık bir saygıyla bakılmakla kalmaz, bu felsefi kahramanlar tarafından da bu cani fikirlerin dünyaya devrimci bir tehlikeyi getireceği inancıyla ikna edici bir ses tonuyla duyurulmaktadır. Bu kitabın birinci cildinin amacı kendini kurt sanan ve başkaları tarafından da kurt sanılanların aslında koyun olduklarını ortaya koymak ve melemelerinin aslında sadece Alman burjuvazisi fikirlerimin felsefi bir dille yinelenmiş hali olduğunu ve bu felsefi yorumcuların ortaya attıkları palavraların, Alman gerçekliğinin içinde düşmüş olduğu bu acınası yoksulluğu anlatmaktan başka bir işe yaramadığını göstermektir. Bu cilt, Alman kamuoyunun sevdiği, düşlerin eksik olmadığı derin uyuklamaya uygun düşen, gerçekliğin gölgesine karşı yürütülen bu felsefi savaşı küçük düşürmek ve ona karşı duyulan saygılı yok etmeyi amaçlamaktadır.