Yarattığı varlıkları kendi haline bırakmadığı gibi onlara en güzel ortamı da ikram etmiştir. Ancak biz insanlar O`nun ikram ettiği hayat, dünya ve sağlığımıza gerektiği gibi özen gösteremediğimiz için yaşadığımız toplumları cehenneme döndürmekteyiz.
Sevgiyi kaybettik, ihanete gebe kaldık. İhanet ederek sevgi yerine şehveti önemsedik. Çünkü Vedud Allah`ın sevgi öğretisi sürgün edilmişti gönüllerimizden.
Merhameti kaybettik, vicdanı kötürümleştirdiğimiz için. Rahman olan Allah`ın tecellisinden yoksunlaşan kalplerimiz acımasızlık çöllerine dönüştü. Tamah ettiğimiz dünya serveti ve menfaati Basir`in ilhamını aldığı gibi gözlerimizden, körelen duyarlılığımız sonucu kendimizi bir takım putların karşısında köle bulduk.
Aliyy Allah`ın kulluğundan kaçındıkça, basit egemenlerin köleliğine mahkum olduk. Alçaldıkça, yücelerden müstağnileştik. Yücelerden müstağnileştikçe alçalmamız devam etti. Bir mevkinin hatırına, bir kadının ve erkeğin hatırına, biraz rahat yaşamın, lüks ve konforun hatırına süfli bir karaktere büründük. Silik şahsiyetler olarak güçsüzleri güç zannettik, Azim Allah`ı göz ardı ettik.
O`nu kaybettiğimiz her dönemde dünyamız bozguncuların istilasıyla, bireyler nefislerinin saldırısıyla, doğa menfaatperestlerin hasisliği ve gözü dönmüşlüğüyle ifsat edilmiştir. İşte bu çalışmamızda yaşadığımız dünyamızı, sahip olduğumuz ailemizi, canımızı, sağlığımızı, doğamızı ve masum hayvanları ifsat edecek her türlü olumsuzluğun üstesinden İlk Öğretmenimiz Allah`ı tanıyarak nasıl gelebileceğimizi paylaşacağız.