Sınırları heteroseksüel normlar tarafından belirlenmiş bir düzene tabi olmayı reddeden LGBTİ`ler, ömürlerini AVM`lerde çarçur etmeyenler, tek bir ağaç için sokağa dökülen çapulcular, diline kilit vurulanlar, "kutsal anne", namus kavramlarıyla baskılanarak yadsınan cinselliğini yaşamakta direten; dayak yiyen, şiddet gören kadınlar, sınav stresiyle çocuklukları çalınanlar, devletin izini yok ettiği kayıp evlatlar…
Onlar; yani, disiplinle, ahlakla, dayakla, polis şiddetiyle, kapitalist sistemin kusursuz işleyişini güvence altına alacak türden bir öznelliği inşa etmek için hizaya sokulmak istenenler; bu öykülerde ete kemiğe bürünüp, bireyleştirme kisvesi altında dayatılan tektipleştirme politikalarının sınırlandırdığı ufkumuzu, gökkuşağının renkleriyle istila etmek ve orada bir gedik açmak üzere okuyucularıyla buluşmaya geldiler.