Aşağı, aşağı, daha aşağı!
Alice’in olağanüstü maceraları, tavşanın peşine düşmesiyle başlar. Gerçi Cheshire kedisiyle tanıştıktan, Şapkacı ve Mart Tavşanı’nın çay partisine katıldıktan, Kraliçe’nin bahçesinde kriket oynadıktan sonra, Alice için “olağanüstü” diye bir şey kalmayacaktır.
“…tavşan yelek cebinden çıkardığı saatine aceleyle bakınca Alice yerinden hopladı; daha önce yelekli, hatta yeleğinden saat çıkarıp bakan bir tavşan görmemişti. Büyük bir merakla tavşanın arkasından koştu ve son anda bir çitin altındaki büyükçe bir tavşan deliğine girdiğini gördü.”