Bir olan, hiçbir ortağı olmayan Allah’tan korkarak git, hiçbir Müslüman’ı korkutma, istemiyorsa topraklarına grime, onun malından Allah’ın hakkı dışında fazla bir şey alma, bir kabileye varınca evlerine gitmeden sularının başına git, sonra vakar ve sükûnetle onlara doğru hareket et, yanlarına varınca da selam ver ve selam vermekte kusur etme. Sonra “Ey Allah’ın kulları! Allah’ın velisi ve halifesi, mallarınızdaki Allah’ın hakkını almam için beni gönderdi. Mallarınızda Allah’ın velisine vereceğiniz Allah’ın hakkı var mı?” de. Birisi yok derse, ısrar etme; hakkını verecek kimseyi bulduğun zaman da onu tehdit edip, korkutmadan, kaba davranmadan, usulsüz muamele etmeden onunla beraber git. Altından, gümüşten ne verirse al. Davarı, devesi varsa hayvanlarının bulunduğu yere sahibinin izni olmadan girme. Çünkü onların çoğu sahibinin malıdır. Oraya girdiğinde zorbalıkla girerek sahibine eziyet etme!...