Batmış bir imparatorluğu bin bir zahmetle ve tek başına 33 yıl omuzunda taşıyan, öldüğü gün tabutunun peşi sıra, *Bize ekmeği on paraya yediren adam!* diye, halkının sitayişle övdüğü bir liderdi Abdülhamid.
Fakat ABD ile 1947 yılında yapılan ‘Fulbright Anlaşması’ sonucu, Milli Eğitimimiz ve kültür hayatımızı, tümüyle Emperyalizmin emrine teslim ettiğimizden itibaren onun adı okul kitaplarımızda *Kızıl Sultan* olarak anılmaya başlandı.
Ancak toplumsal huzurun namusunu, kendini halkın fikir işçisi gören, *kişisel çıkardan* arınmış, özüne sadık gerçek aydınlarımız çoğalınca da; onu kızıldan gri renge çevirdik.
Şimdi Aksultan Abdülhamid’in üstündeki gri rengi beyaza dönüştürmek bu kitabı okuyanlara düşüyor!