Uzun adıyla Sinema Sevenler Derneği, kısaca özetlenirse “Arif’in Yeri” ya da “Çiçek Bar”… Kurulduğu yani açıldığı 1985 yılından itibaren sanatçıların, iş insanlarının, yapımcıların mekanı olmuş; bir buluşma yeri, proje geliştirme ve hatta sergi - sanat merkezi… Şiirlerin duvarlarda yankılandığı mekan, kimi zaman orta oyununa sahne olmuş kimi zaman da sevdiklerini yolculadıkları birbirlerinde teselli buldukları bir yere dönüşmüş, , kimi zaman da dostlarını karşıladıkları bayram yeri oluvermiş. Dilekolay tam 25 yıl; yolu geçen, yolunu oraya düşüren, evine Çiçek Bar üzerinden giden, evini Çiçek Bar’a taşıyan, sohbetlerin gökkubede baki kaldığı bir gönül evi olmuş… Kimlere mi nam-ı diğer “Akşam Çiçekleri” ne… Çiçek Bar’ın mucidi Arif Keskiner’in anılarını kaleme aldığı, onun gözünden anlattığı hikayelerde kimler yoktu ki: Tarık Akan’dan Rutkay Aziz’e, Yılmaz Güney’den İsmet Ay’a, Kemal Sunal’dan Fatma Girik’e kadar Yeşilçam’ın efsanevi isimleri Keskiner’in kaleminde ve mekanında vücut buluyor. Kitapta sadece Arif Keskiner’in gözünden bir anlatımla buluşmuyoruz, aynı zamanda kitaba ismini veren müdavimlerin gözünden ve kaleminden aktarımlar da anlatımı zenginleştiriyor.
Çiçek bahçesinden kopup gelen çiçeklerin renkleri ve kokuları dolduruyor kucağınızı, bazen güldüren bazen de hüzünlendiren anıların ışığında bir döneme tanıklık ediyorsunuz, paylaşımların, dostluğun ve bir arada olmanın ve dayanışmanın ruhu size de sirayet ediyor. Belki de en önemlisi anılarını bu kadar güzel bir bellekle bugüne aktaran Arif Keskiner’le bir döneme tanıklık etmek ve sinemasal bir yolculuğa çıkmak insana iyi geliyor… Size de iyi gelecek…
Tarık Akan
“(…)Bakırköy’den kalkıp buraya gelirim ben.Bir kadeh veya iki kadeh şarap içer dönerim. Bakırköy’den iki kadeh içki içmek için kalkıp buraya gelmesi için de, insanın deli olması lazım. Evet buraya gelen bütünarkadaşlarım da delidir zaten. Normal değildir. Hepsi anormal insanlar. Ben dahil olmak üzere. Bu güzelliğin hiçbir zaman bozulmasını arzu etmiyorum ama, doğaya karşı gelinmiyor tabii(…)”
Mustafa Alabora
“(…) Bizim Çiçek Bar’da hâlâ söyleyecek lafımız var. Bazen politika konuşulur, dünya edebiyatı, dünya tarihi konuşulur, felsefe konuşulur birden bire. Her zaman değil ama bazen konuşulur. Ve ciddi olarak da tartışılır. Bir okul gibidir Çiçek Bar(…)”
Nur Sürer
“(…)Çiçek Bar’a sadece bar diyemeyiz orası dostluk arkadaşlık yoldaşlık sırdaşlık, kimilerinin belki yaşam boyu hayat kuracağı birliktelikler yuvasıdır(...)”
Menderes Samancılar
“(…) Yeşilçam’ı sanat ve iş dünyasını bir araya getirmeyi başarmış çok özel mekânlardan biridir. Özellikle de biz Yeşilçamlılar’ın ayrılmaz bir parçası olmuştur. Zaten kurucusu olan Arif Abi (Keskiner)
attığı her adımda ve bulunduğu tüm ortamları anında çiçek bahçesine dönüştüren çok değerli bir yazar ve tepeden tırnağa sinemacıdır, bir de üstüne üstlük Allahına kadar Adanalı ve dolayısıyla can hemşerimdir(…)”