Diyalektik, gelişim ve değişim evrelerinin bir parçasıdır; kendisi değildir. Gelişim, genel olandır, evrenseldir. Değişim ve gelişimin kuralları sadece diyalektik işleyişle açıklanamaz. Şeyler arasındaki uzun bir karşılıklı etkiler ve bağlar zincirinin, karşıt olanla ve/veya özdeş olanın sınırlarını aşan devinimi, gelişimi, diyalektiğin genel çerçevesi yapar. Bu gereklilik, daha doğru bir deyişle zorunluluk, devindirici enerjinin maddeye dışsal olmasından kaynaklanır. Madde *öz devinime* ve/veya *öz gelişime* sahip değildir; devinim ve gelişmeye konu olmaktadır, ancak bu, onun özünden gelen, özüyle ilişkili bir şey de değildir. Canlı varlıklar dışında, maddenin, *öz devinim* sağlayacak enerjisi (ve onu kullanma yeteneği) bulunmamaktadır.
Dolayısıyla enerjisi sağlanmaksızın değişme ve gelişmenin, kendisine içkin biçimde kavramsallaştırılması ile olay, durum ve süreçleri taşımasını gerektiren tanımlara konu edilmesi, diyalektiğin bitmeyen çilesini de teşkil eder.