Bir kitabın kaderini ne yazar ne yayınevi ne de bir başkası belirliyormuş. Bunu ben de bilmiyordum. Bu kitap öğretti.
Yazıları bir kitap boyutuna sokmak için tarar ve elerken ülkenin yakın tarihi ile ister istemez yazarın kişisel tarihinin serencamı da ortaya serilmiş oldu.
Velhasıl, bu yazıları nasıl şartlar, ülkenin gidişatı, iç ve dış politikadaki dönüşümler belirlediyse kitap da bunların toplamı oldu.
İçinde su arayan bir serçe de bombardıman altındaki bir şehrin köpeği de baharda açıp kışın solan çiçekler de Ortadoğu politikası da darbe girişimi de seçimler de referandum da 2013’ten bu yana başımıza gelen iyi ve kötü; sade ya da karmaşık her şey çoğu zaman iç içe yer aldı.
Belki ben aklıma estiği gibi yazmışım; umarım siz de aklınıza estiği gibi okursunuz.