Bu eserde “Türk Müslümanlığı” veya “Türk İslamı” denilen, Türklerin kendilerine has “İslam yorumları” ve bunun Cumhuriyet’e, Atatürk’e uzanan etkileri ele alınmaktadır.

Çizgi bellidir: “İtikadda Maturidi, amelde Hanefi” sözü ile ifadesini bulan, İmam-ı Azam Ebû Hanife ve İmam Maturidî’nin şekillendirdikleri “akılcı İslam” olarak bilinen anlayış ve onun takipçileri çizgisidir.

Bu ekol veya çizgi, Türkistan mıntıkasında Hoca Ahmet Yesevi ile devam etmiş; Anadolu’da ve Rumeli’de ise onun öğrencisi olan dervişleri vasıtasıyla sürdürülmüştür.

“Horasan erenleri” diye bilinen ve Yesevî ekolüne mensup bir derviş olarak Anadolu’ya gelmiş olan Hacı Bektaş-ı Veli aynı anlayışı Anadolu’da yaşatarak geliştirecektir. Bu anlayış zamanla Rumeli’ye de yayılacak ve kök salacaktır.

Türk milletinin bu çizgideki İslam yorumunun, Arap ve Fars İslam yorumlarından farklı olduğu açıktır. İşte, bu eserde bunun esaslarını ve bu çizginin duraklarında yer alan insanların hayatı ve anlayışlarını okuyacaksınız.