Düşünce üreten, emekli kamu emekçisi ve duyarlı bir yazarım. Doğruları, eğrilerden ayıklamaya çalışıyorum.
Politikacıların her şeyden önce iyi bir empati (duygudaşlık )yapması lazım.
Anadolu insanımızın son yarım asrı; hep yokluk, açlık, kuyruk, kemer sıkma; sağ- sol çatışması, mezhep kışkırtıcılığı/ Alevi- Sünni ve etnik ayrımcılık/ ırkçı ve şoven yaklaşımlar; darbeler, gözaltılar, intiharlar, işsizlik, vurdumduymazlık ve sürgünlerle geçti.
KHK ile yaşanan mağduriyetler!… Yerel yönetimlerde yaşanan kayyımlar!…
Kendi dümen suyunda, liyakat dışı hamlelerle adamını kurumlara yerleştirerek kadrolaşmak. Getirim uğruna sit alanına tecavüzler. Gıda hilebazları her tarafta cirit atıyor, insan sağlığı hiçe sayılıyor. Çevre kirliliği had safhada.
Küçük esnafa büyük darbe vuruldu, tek elden holdingleşmiş dev marketler zinciri her tarafı sarmış durumda.
Derdini anlatacak Marko Paşa bile kalmadı…
Emekli, emeklemeye devam ediyor. Üniversiteli işsiz, çaresiz, psikolojisi bozulmuş ve intihara sürükleniyor… Aile reisleri geçim derdinde, evde tencereleri kaynamıyor. Vatandaş, ulu orta meydanlarda kendini yakarak intihara teşebbüs ediyor.
Eğitim paralı, sağlık dersen o da paralı; paran yoksa tedavi de olamıyorsun!
Kamuda çalışanların özlük güvencesi yok.
Akıl Terazi’sinde gündelik yaşam / gündeme dair konuları tartmaya çalışacağım, yerine göre iğneleyip, ironi yapacağım ve sizlere de beyin fırtınası yaşatacağım.
Musa Dinç