Tuna Alkiraz’ın önemli sorunları vardı, mezarda olan annesi yağmurlu gecelerde ona gelip pencereyi açmasını istiyordu. İkinci sorunu ise uzaktaki sevgiliydi, onu göremiyor, ulaşamıyordu. Bir diğer sorunu da kendisinin ölmüş olmasıydı. En son ve daha büyük sorunu ise herkesin ölmüş olması…
Tuna kendi kendine sayıklarken zamanın kapısına gelmişti. Gözleri kapalıydı ama göz kapakları yoğun ışık ve renk cümbüşünü görmesine engel olamıyordu. Kaynaşan ışık bulutu tam da burada bir dalganın kayalığa çarpması gibi yumak yumak kaynıyor, kıyıya vuruyordu. O renklerin içinde siyah ve beyaz baloncuklar her yere dağılmıştı. İki âlemin birleştiği yerdeydi fani çocuk, akkor aydınlığında gümüş rengi bir denizi ikiye bölen berzah göründü…