Birçok çocuklu ailenin hayali çocuklarının iyi bir üniversitede okumaları, iyi bir meslek sahibi olmaları, seçkin ve para kazanan insan olmalarıdır. Keza özellikle orta öğretimde okuyan birçok öğrencide aynı hayalleri kuruyor diyebiliriz. Hayallerimizde bile önemli bir yere sahip olan hatta bazı hayallerin ilk aşaması olan üniversite kavramının incelenmesinin faydalı olacağını düşünerek bu çalışmaya başladım.
Üniversitenin iç yapısının nasıl olduğunun yanı sıra, atama ve yükseltme kriterlerinin nasıl onaylandığının, akademik tahsislerinin nasıl yapıldığının, bölüm açma ve kapatma gibi konuların detaylarını araştırdığımda ise konunun üniversitelerden çıkarak Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı (YÖK) ile ilgili olduğunu öğrendim. Bu çalışmada YÖK ve akademisyenlerin başrol oynamasının sebebi de budur.
Akademik başarıyı etkileyen birçok uygulamasının yanı sıra YÖK’ün kuruluşu, icraatları kısacası YÖK ile ilgili haberler tartışma konusu olmaktadır. Bu araştırma ile söz, sözün esas sahibi olan akademisyenlere verilmiş ve akademisyenlerin YÖK’e karşı tutumları incelenmiştir. Doktora tezimden ürettiğim bu çalışmanın tüm Yükseköğretim Camiasına faydalı olması dileklerimle.