Aile, kadın ile erkeğin birlikteliğinin sonucunda oluşmuştur. Üreme kabiliyetine sahip kadın ile erkeğin evliliği ve bu evliliğin meyvesi olan çocuklar aileyi, aile de sosyolojik olarak ilk toplumu meydana getirmiştir. Doğal ve teşkilatlı bir yapısı olan aynı zamanda toplumun en küçük birimi kabul edilen aile, millet bütünlüğü içinde nesillerin akışını sağladığı gibi toplum kültürünü de nesillere aktarır. Sağlam ve dengeli toplum geleceğinin en büyük garantisidir.
Hızlı teknolojik gelişmeler -geleneksel yapısından uzaklaşan bütün toplumlarda olduğu gibi- Türkiye’de de aile içi problemlerin şeklini, yapısını ve boyutunu değiştirmiştir. Boşanma, aile içi şiddet, terk, sadakatsizlik, ihmalkarlık, her türlü istismar, çocukları suça sürüklemek ve sokağa itmek, madde kullanımı, gayriahlaki tutum ve davranışlarda artışlar söz konusudur.
Aile içi olumsuzlukların temel kaynağı aile bireyleri arasındaki iletişimsizlik ve ailedeki rollerin gereği gibi yerine getirilememesidir. Özgürlüğü sağlayan aile değerleri ve problem çözümünü gerektiren iletişim önemle muhafaza edilmeli, aile kurumu güçlendirilmelidir. Umarız okuyucu, kitapta bu konularla ilgili çözüm metotlarını okuma imkânı bulacaktır.