Antik Mısır’da, Firavunlar çağında Radamés ile Aida’nın trajik aşkı...
Ününün zirvesinde olan, az ve öz besteleyip gözden uzakta yaşayan Giuseppe Verdi’yi ancak bu denli büyük bir tema yeni bir operaya ikna edebilirdi... Verdi’ye Mısır Hidivliği’nden Süveyş kanalı açılışı için opera teklifi gelir; başta reddeden Verdi, menajer ve librettist olan Camille du Locle’ün öykü fikrini dinlediğinde, çalışmalara başlama vaktinin geldiğini anlamıştır.
Paris stilinde bir grand-opera olarak nitelendirilen Aida, sahnelendiği andan itibaren Verdi’nin o güne kadar yazdığı en güzel operalarından biri olarak kabul edilmiştir. Bu genel kanı, Aida operasının yüce bir sahneleniş ile tüm İtalya`yı ve Avrupa`yı etkisi altına alışıyla da ilişkilidir. Renkli ve zengin sahne gösterileri, kalabalık ansamblları, muhteşem dekorları ve kostümleri ile Aida, İtalyan operasına bir Fransız usulü grand-opera kazandırmıştır. Aida, teatral gücünün yanında armonik çeşitliliği de yoğun, gerçek bir müzikli dramın özelliklerini taşıyan "bütünlüklü" bir operadır.
***
Opera klasikleri dizisi, libretto külliyatına odaklanmaktadır. Eserlere bir zamandizini, önsöz ve sinopsis ile açılış yapıyoruz; librettonun özgün dili ile birlikte Türkçe çevirisini okurlarımıza sunuyor, bilgilendirici dipnotlar eşliğinde her kesimden müziksevere hitap etmeyi amaçlıyoruz.
Fihrist olarak opera metinlerini Türkçeye kazandırmaktan ve bütüncül bir bilinç ile okurumuza sunmaktan onur duyuyoruz.