— Sen hiç böceklerin evini yıktın mı? Samet bu soru karşısında şaşırmış, afallamıştı. Ne diyeceğini bilemeden şaşkın bir şekilde Amcaya bakıyordu. Yaşlı adam sorusunu yineledi.
— Genç adam sen hiç böceklerin evini yıktın mı? Sana soruyorum.
— Ne kadar tuhaf soru soruyorsunuz amca. Hayır öyle bir şeyi neden yapayım ki? Amca acı acı gülümseyerek:
— Ben çok yıktım. Hem de büyük bir sevinçle yaptım bunu. Samet adamı baştan uca gözden geçirdi.
— Siz kötü bir insana benzemiyorsunuz. Elini çenesine götürerek biraz duraksadı sonra düşünceli bir tavırla ekledi. Üstelik söylediklerinizi anlayamıyorum.
— Sen de bilirsin genç adam, bazı böcekler çiçeklerde yaşar. Kopardığımız her çiçek bir böceğin evi değil mi? Samet mahcup bir tavırla itiraz etti.
— Daha önceden öyle düşünmemiştim. Beni bu yüzden suçlamıyorsunuz umarım. Amca tebessüm etmesine rağmen yüzündeki çizgiler onu ciddi görünmeye zorluyordu. Dalgın bir tavırla konuşmasını sürdürdü.