Elinizdeki kitapta sekiz kadının kısa öyküsünü bulacaksınız.
Farklı dünyaların insanları gibi duran bu ‘sıradan’ kadınların, aslında bileşik kaplar misali, nasıl birbirlerinin kaderine dokunduğunu göreceksiniz.
Elbette iki satırla insanı yorumlamak mümkün değil ama, yaşam da göründüğü kadar karmaşık değil.
Dünya bir tutam gül kokusu, insan da kah gül suyu, kah baldıran zehri olmuş.
Bu alemde kayıp yok. Dokunduğumuz her yürekte mührümüz kalıyor.
Varsa bir sorgu sual; o bıraktığımız izlerden başka tanığımız yok.
Belki de işin sırrı bu hayata güzel dokunabilmekte…