“Belli ki aynı şeyleri istiyorduk. O an kapıldığım, onunla aynı insan olduğumuz düşüncesi beni ürküttü. O bendi ve ben oydum. Belki o benim olduğumdan biraz daha fazla bendi.” Felaketle sonuçlanan bir konserin ardından kariyerine ara veren piyanist Elsa M. Anderson, Atina’da bir bit pazarında yabancı ve kendisine bir o kadar tanıdık gelen bir kadınla karşılaşır. Onunla arasında tuhaf bir bağ hisseder ve ikizi olduğuna kanaat getirir. Geçmişinden kaçarken vardığı şehirlerde hep ona rastlar, peşinden gider ve bu kovalamaca Elsa’nın piyanoda seslendirdiği besteler gibi müzikal bir niteliğe bürünür: Sessizlikler, patlamalar, nakaratlar birbirini takip eder. Ağustos Mavisi, hikâyesini anlatmak için ortadan kaybolması gereken ve tesadüf ettiği insanların yardımıyla ve onlara rağmen hikâyesini inşa eden bir kadının romanı. “Levy kimliğe ve sanata dair gerçeküstü ve dokunaklı bir anlatı işliyor. Hikâyenin melankolisine aldanmayın, Ağustos Mavisi özünde kendini keşfetmenin barındırdığı güce çarpıcı bir bakış sunuyor.” -Annabel Gutterman, Tıme “Levy’nin gücü düşünce ve ifadedeki özgünlüğünden geliyor.”
-Jeanette Winterson