“bir kedi tek gözüyle
nasıl saklanırsa sahibinden
aynı özenle saklamıştın
o yazı gözlerimden”
Merih Akoğul “ağustos” kitabını 2020 yılının salgın döneminde 1-31 Ağustos tarihleri arasında, çalışma odasının 2.5 m²’lik balkonunda yazdı. Üzerinde bembeyaz bulutların bulunduğu bu balkonda tam bir ay boyunca yaşamını yeniden gözden geçirdi.
Çocukluk, aşklar, ayrılıklar, kasetten dinlenen müzikler, hüzünlü yazlar, unutulmuş kokular, çehresi değişen semtler, bu dünyayla vedalaşıp ayrılanlar, okul günleri, unutulanlar ve hatırlananlar belleğin köşelerine gizlenmiş her şey, bir psikanaliz seansındaymış gibi yeniden anımsanırken şiirlere dönüştürüldü. Salgın günlerinin yaşandığı “2020 Yazı”nda her şey açık ve net olmalıydı.
Çizgili defterlere dolmakalemle yazılan bu kitap, sadece ağustos ayında yazılmış dizelerden oluştu. Ardından gelen beş ay boyunca hiçbir yeni sözcük eklenmeden damıtıldı ve kitaptaki halini aldı. Akoğul ilk defa tüm sözcükleri küçük harflerle yazılmış bir kitaba imza attı. İstedi ki, tüm nesneler ve kişiler yaşanan bu tuhaf günlerde birbiriyle eşitlensin, aralarında fark kalmasın
Şairin dördüncü şiir kitabı olan “ağustos”, aslında geçmişle yüzleşmenin ve hatıralar üzerinden onlarla söz düzleminde yeniden buluşmanın kitabı.