“Bayram, karla kaplı yolda yolcularıyla hem muhabbet ediyor hem de aracını büyük bir ustalıkla kullanıyordu. Kars’ı çıkmışlardı. Bembeyaz karla kaplı ovada ilerliyorlardı. Ara sıra toprak damlı, mavi pencereli evleri olan köylerden birine girince yavaşlıyor, köyü çıkınca hızlanıyorlardı. Yaşlı öğretmen etrafına bakıyor yıllar sonra gördüğü bu yerlerin hemen hemen hiç değişmediğine hayret ediyordu.” Halbuki İzmir’de her şey hızla değişiyor ve gelişiyordu.
Uğur ve Şenay Öğretmenin görev yollarında geçirdikleri zorlu yolculuklarının ardında vardıkları köy yollarında onları neler bekliyordu?
Eğitim için çıktıkları bu yolda hangi zorlukların üstesinden gelmeye çalışacaklardı?
Karda kışta aşılan yollar, varılmaya çalışılan köy okulları, kayıp giden zaman, acıyla yüzleşen hayatlar, asrın depreminde enkazlardan uzanan yardım isteyen eller, ortak acılar, umutlar…
Yazar öğretmen, hikayelerini derlediği bu kitabında, deprem, pandemi gibi dönemin ortak sorunlarını ve yaralarını barındıran ağır hayatlara samimi anlatımıyla değiniyor.
Tanıdık gelen hikayelerde zaman zaman yaşanmışlıkların gölgesinde ufak da olsa belki kendinizden bir ize rastayacaksınız.