Adli muhasebe; muhasebe ve işletmecilik bilgisi ile hukuk ilke ve kurallarını, araştırmacı bir mantıkla, mali sosyal ve hukuki sorunların çözümlenmesi için yorumlayan bir uzmanlık alanı olarak tanımlanmaktadır. Adli muhasebecilik; "İhtilaflı, hukuki işler muhasebesi” ya da "hukuken ihtilafa neden olmuş muhasebe işlemleri” şeklinde ifade edilebilir. Günümüzde hukukçuların karşılaştıkları hukuki sorunlar oldukça karmaşık hale gelmiştir. Hukukçulara iş yaşamında karşılaşılabilecek tüm sorunlarla ilgili teorik ya da uygulamalı bilginin verilmesi mümkün değildir. Önemli olan hukukçuların her konuda ezbere bilgi sahibi olması değil, bir problemle karşılaştığında kısa sürede doğru yargıya ulaşarak çözüme kavuşturabilmesidir.
Özellikle yargısal karar verme sürecinde yer alan hukukçulardan sınırlı konularda derinlemesine bilgi sahibi olmaları yerine; daha geniş alanda daha yüzeysel bilgilere sahip olmaları beklenir. Ortaklar arasındaki kar dağıtımı ve benzeri sorunlarda, işgören-işveren uyuşmazlıklarında, alıcılarla ya da satıcılarla olan borç-alacak ilişkilerinin çözümlenmesinde; üçüncü kişilerle, kamu kuruluşları ve özel kuruluşlarla olan işlemlerde; ortaya çıkan ihtilafların giderilmesinde ise bilgisine başvurulan adli muhasebeciler; muhasebe faaliyetlerini incelenerek, ihtilaflı konunun araştırılmasında ve sonuca ulaşılmasında mahkemelere yardımcı olmaktadır. Muhasebe temelli bilgiye ihtiyaç duyulan konularda, alanında uzmanlaşmış kişilerden (Adli Muhasebecilerden) alınacak destek ile karmaşık iş yaşantısı ve muhasebe bilgisi gerektiren sorunlar daha kolay anlaşılabilecek; mali işlemler daha rahat yorumlayabilecekler ve daha kolay çözülebilecektir.