Kış ayları… Lapa lapa kar yağıyor, rutubetli soğuk iliklere işliyor...
İkinci Dünya Savaş’ı yılları…Hitler’in o korkunç savaş makinesi sınıra dayanmış…
100 gram ekmek için sıfırın altında 4-5 derece soğukta, fırın önlerinde metrelerce ekmek kuyrukları….
Yokluk ve yoksulluğun çok ağır koşullar ortamında, İstanbul Üniversitesi, Tıbbiye son sınıf öğrencisi Doktor adayı Erden’in karartma günlerinde, gaz lambasının titrek ışığı altında ders çalıştığı kiralık anatomi albümü, ekmek karnesi ile takas ettiği ders notları.
İşte bu kitapta; o yılların acıları, üzüntüleri ortamında, memleketin kara bahtını aydınlığa çevirmeye çalışan, cumhuriyetle yaşıt, bir kuşağın öyküsüyle Anadolu’nun iki kasabasında iki sokağa adı verilen Op. Dr. Halil İbrahim Erden’in yaşamından bireysel bir örnek sunulmaktadır.