Hepsi Adapazarı ürünü Adayazıların. Ankara`da yazılmakla beraber Ada`ya dair,``Bir Şehri Bırakıp Gitmek`` hariç... Birçoğu yeni Ada Gazetesinde yayınlandı. ``Pencerem Orman, Gündem Dışı, Dokunmak, Hikayemizi Unuttuk mu? Taşa Yazmak, Türk Aklına Doğru, Serdivan`da Bİr Çocuk Yere Düşerken, Ahlaklı Olmak, Değer Nedir? Şeykit up Shekerim ve Dİl Üzerine Düşünme`` bunlardan. Ve nihayet bağımsız bir adacık gibi duran: Hece, Yerel Sİyaset, Türk Yurdu, Türk Dİplomatik ve Muraiye dergilerinde yayımlanan denemeler... `` Yazarın Okur Olarak Mektubu`` ise bu kitaba yazıldı
Yazar kendi penceresinden bakıyor Ada`ya. Penceresi orman.
`` Penceremden ormana bakarım. Aradan perdeyi kaldırarak... Bİr Yeşil ada içinde bulurum kendimi.
Değişim hayatın kanunudur. Zaman denilen yüksek debili nehrin nasıl bir daha geri dönmemek üzere aktığı, perdesiz seyrederim penceremden: Sindire sindire, yavaş yavaş ve keyifle...
Değişim, manzaranın her mevsimin değişen görüntüsünde, akışın çizdiği kavsinde fark edilir. fark edilen su kavuşumundan güç çoğaltan coşkun ırmakların denile birleşirken aldığı derin ve güçlü sükunettir.
Değişim Ağır, sakin, tedrici...`` diyar yazar.
Ordan göle, hayatın kaynağı suya uzanıp, gün doğumunu ve batışını seyretmeye başlıyor. Biraz hüzünlüdür, biraz neşeli.
Yaşama ve yaşatmaya dair bir türkü utturuyor.
Adayazılar da işte böyle