Güneş son ışıklarını bakkalın tentesinden daha çekmeden sokakta renk renk çocuk kafaları belirmeye başlamış. Ben mi? Ben pencereden onları izliyorum.
Ada’nın dik yokuşu üzerindeki evimizin penceresinden... Birazdan aralarına katılacağım. Sen de bizimle oynamak istersen bu kitabın sayfalarında bekliyor olacağız. Ama sakın ha, Ada’nın dik yokuşunda karşı karşıya geçerken önce sola, sonra sağa sonra tekrar sola bakmayı unutma!
Betül İlter, bu sıcacık öyküsüyle henüz teknolojik cihazların hayatımızda bunca yer tutmadığı günlere bir pencere aralıyor. Bizleri, yıllardır oynanan sokak oyunlarının tam ortasına bırakan bu satırlar, hem çocukların hem de yetişkinlerin kalbini ısıtacak.